Quantcast
Channel: Sinemaya Dair
Viewing all 357 articles
Browse latest View live

Au Cabaret / At the Club (1899)

$
0
0

Director / Yönetmen:

Alice Guy

Subject / Konu:

3 adam, kulüpte bir masada oturmaktadır. Garson, adamların bardaklarına içki koyar. Karşılıklı oturmakta olan 2 adam, kağıt oynamaya devam ederler. Çok geçmeden 2 adam arasında kavga başlar. Masa ve sandalyeler yere devrilir. Masadaki diğer adam yere düşer. Yerden kalkan adam ve garson, 2 adamı ayırmaya çalışır.

Comment / Yorum:

1896 - 1920 arası tam 354 film yönetmiş, dünya sinema tarihinin ilk kadın yönetmeni olan Alice Guy'ın (Alice Guy - Blaché ve Alice Blaché isimlerini de kullanmıştır) imzasını taşıyan Au Cabaret, 1896 yapımı "Partie De Cartes / Card Game" ve bu filmin yeniden çevrimi olan yine 1896 yapımı "Une Partie De Cartes / Card Party" filmlerinden esinlenilerek çekilmiş.

Imdb note : 5                                My note : 5


Bir Sonbahar Hikayesi (1994)

$
0
0

Director / Yönetmen:

Yavuz Özkan

Screenplay / Senaryo:

Yavuz Özkan

Cast / Kadro :

Zuhal Olcay
Can Togay
Kaan Girgin
Meltem Cumbul
Sinem Üretmen
Alp Buğdaycı
Haluk Bozgeyikli
Özgür Kemertaş
Asuman Sümer
                                                               Can Başak
                                                               Ayça Telırmak
                                                               Oktay Onaran
                                                               Halit Namoğlu
                                                               Mehmet Tuncelli
                                                               Berrin Şahinler
                                                               Emin Naci Akkuyu
                                                               Tarık Günersel
                                                               K. Ayşe Aktunalı
                                                               Hasan Hüseyin Karabağ
                                                               Elif Şahin
                                                               Nalan Beşe
                                                               Alin Çalıkyan
                                                               Neslihan Erginler
                                                               Alp Ömür
                                                               Cem Semercioğlu
                                                               Kıvanç Tiner
                                                               Tülay Akın
                                                               Akgün Seçkiner
                                                               Özcan Özel
                                                               Arif Şahin

Subject / Konu:

Üniversitede öğretim görevlisi olarak çalışan kadın, karşıdan karşıya geçtiği sırada silah sesleri duyar. İnsanlar telaşla koşuşturmaya başlar. Kadın, bu kargaşanın içersinde bir arabanın önünde yere düşer. Arabasından inen Ali, kadını arabasına bindirir.
Ali ve kadın evlenirler.
Ali yeni bir iş bulur. Kadın, üniversitede ders vermeye devam eder.
Kadın ders verirken, politize olmuş öğrenciler kadını eleştirmeye başlar. Öğrenciler arasında çıkan tartışmalar, kadının ders vermesine mani olur.
İşinden sıkılan ve ülkenin bunalımlı halinden sürekli yakınan Ali, karısına Amerika'da yaşamayı teklif eder. İşini seven ve kendisini bir aydın olarak gören karısı ise ülkesini terke etmek istemediğini söyleyip Ali'nin teklifini reddeder. Karısı, Ali'ye hamile olduğunu müjdeler.
Kadın, doğum yapar. Ülkede darbe olur. Karısı, darbe olması iyi oldu diyen Ali ile tartışır.
Darbe sonrası öğrenciler, uğradıkları travmaları kadının dersinde anlatırlar. Ali, özel bir finans kuruluşundan çok iyi bir teklif alır. Daha iyi bir eve taşınmaya karar verdiğini söyler. Bu durum karısının canını sıkar.
Ali, iş hayatında hızla yükselir. İş arkadaşı ile arasında bir yakınlaşma başlar.
Kadın, yolda giderken tesadüfen Ali'nin arabasını görür. Ali, arabada iş arkadaşıyla öpüşmektedir. Kadın, akşam eve gelen Ali'ye ayrılmaya karar verdiğini söyler ve çocuğunu alıp evi terkeder.
Ali, karısının yasak aşkından haberdar olmadığını düşündüğü için tekrar barışabilmek umuduyla sevgilisinden ayrılır. Karısına kendisini aldattığını itiraf eden Ali, yeni bir şans ister.
Kadın, öğrencilerinin ricasını kırmaz ve onlarla birlikte geziye çıkar. Öğrencilerinden birinin kendisine aşık olduğunu öğrenir.
Ali, barıştıktan sonra da karısına ihanet eder. 2. kez aldatıldığını öğrenen kadın, büyük bir çöküntü yaşar. Önce kendisine aşık olan öğrencisiyle sevişmeye çalışır ama yapamaz. Sonra da eve dönüp kendisini odasına kapatır.
Yaşanan kriz, iş dünyasını altüst eder. Durumu önceden haber alan Ali, işini bırakıp kendince önlemler alır.
Karısı, Ali'ye başka bir erkekle yattığını söyler. Önce ses çıkarmayan Ali, sonra ortalığı dağıtır.

Comment / Yorum:

Yönetmen Yavuz Özkan, 1994 yılına 2 film sığdırmayı başarır; Bir Sonbahar Hikayesi ve "Yengeç Sepeti". 2 filmde katıldığı festivallerde beğenilir ve ödüller kazanır. Ancak Bir Sonbahar Hikayesi, "Yengeç Sepeti"nin gölgesinde kalır. Film, darbe döneminde tanışıp evlenen, aralarındaki aşka rağmen karakter farklılıklarından ötürü giderek birbirlerinden uzaklaşan bir çiftin hikayesini işliyor. Çoğu Yavuz Özkan filminde rastlanan siyasi göndermeler, bu filmde de mevcut.
Film, özellikle oyunculuk dallarında birçok ödüle layık görüldü. Zuhal Olcay, İskenderiye Film Festivali'nde, 6. Ankara Film Festivali'nde ve 8. Adana Altın Koza Film Festivali'nde "En iyi kadın oyuncu" dalında; Can Togay, İskenderiye Film Festivali'nde, 6. Ankara Film Festivali'nde ve 1. ÇASOD En İyi Oyuncu Ödülleri'nde "En iyi erkek oyuncu" dalında ve Kaan Girgin 6. Ankara Film Festivali'nde "Umut Veren Yeni Erkek Oyuncu" dalında ödül kazandı.
Film ayrıca 13. İstanbul Film Festivali'nde "En iyi film", İskenderiye Film Festivali'nde "En iyi senaryo", 6. Ankara Film Festivali'nde "En iyi film", "En iyi yönetmen" ve "En iyi senaryo", 8. Adana Altın Koza Film Festivali'nde "En iyi film" ve "En iyi görüntü yönetmeni" dallarında da ödül kazandı.
Bir Sonbahar Hikayesi, küçük sayılabilecek bir rolde oynayan Meltem Cumbul'un ilk sinema filmi.
Bir Sonbahar Hikayesi, özelinde kadın - erkek ilişkisi işlemekle beraber darbelerin insanların yaşantılarına bıraktığı izlere ışık tutmaya çalışan da bir film. Film, tempo problemi olmasına karşın seyre değer bir yapım.

Imdb note : 6.4                              My note : 6

A Ballroom Tragedy (1905)

$
0
0

Subject / Konu:

Bir balo düzenlenmektedir. Dans salonunda bir çift dans etmektedir. Oturma odasındaysa başka bir çift sohbet etmektedir. Oturma odasına başka bir kadın gelir. Adam, konuştuğu kadını dışarı gönderir ve ilgisini yeni gelen kadını verir. Kadın, adamla birlikte koltuğa oturur ve aralarında sıcak bir sohbet başlar. Sıcak sohbet çok geçmeden yerini öpüşmeye bırakır. Kısa süre önce adamın yanından göndermiş olduğu kadın, perdenin arkasından gizlice yaklaşır ve adamla öpüşmekte olan kadını sırtından bıçaklar. Eli bıçaklı kadın hemen kaçar. Bıçaklanan kadın, koltuktan yere düşer. Adam, bıçaklanan kadını kollarına alır.

Comment / Yorum:

Filmin yönetmeninin ve oyuncularının kim oldukları bilinmiyor. Filmin teknik ekibine dair bilinen tek şey; filmin kameramanının G. W. Bitzer olduğu. Oyunculuklar, dönemin abartılı oyunuculuk geleniğini tam olarak yansıtıyor. Özellikle kadının bıçaklandıktan sonra verdiği tepki oldukca yapmacık. Arka planda dans eden bir çift kullanılması, başarılı bir detay olmuş. Filmin süresi 1 dakikanın altında. Bu kısa süre zarfında bir kıskançlık hikayesi anlatılmaya çalışılmış.

Imdb note : 4.6                              My note : 5

Bay E / Mr. E (1995)

$
0
0

Director / Yönetmen:

Sinan Çetin

Screenplay / Senaryo:

Sinan Çetin

Cast / Kadro :

Mehmet Ali Erbil
Nathalie Heroux
Cansu Akbel
Rasim Öztekin
Terran Greene
Sadettin Erbil
Berfi Dicle
Yonca Evcimik
Ferda Anıl Yarkın
                                                              Mustafa Sandal
                                                              Meltem Cumbul
                                                              Elif Kramer
                                                              Bedri Baykam
                                                              Sevda Demirel
                                                              Duygu Asena
                                                              İzzet Öz
                                                              Giovanni Scognamillo
                                                              Deniz Arcak
                                                              Cem Ceminay
                                                              Ara Güler
                                                              Kenan Doğulu
                                                              İzzet Günay
                                                              Ahmet Kaya
                                                              Aykut Işıklar
                                                              Fatih Mühürdar
                                                              Erol Köse
                                                              Ali Hakan
                                                              Elif Dağdeviren
                                                              Emel Müftüoğlu
                                                              Faruk Bayhan
                                                              Sinan Çetin

Subject / Konu:

Bay E olarak tanınan başarılı televizyoncu İsmet, arabada öpüşmeye başladığı karısı Leyla'yla kuytu bir yere girip cinsel ilişkiye girer. Çift, cinsel ilişkinin ardından arabaya dönüp yola koyulurlar. Bay E, Leyla'ya kendisini hiç aldatıp aldatmadığını sorar. Leyla, sarhoşken bir erkekle öpüştüğünü itiraf eder. Bay E, arabayı durdurur. Sakinleştikten sonra yola devam ederler. Bu sefer Leyla, Bay E'ye kendisini hiç aldatıp aldatmadığını sorar. Bay E, New York'tayken bir kadınla ilişkiye girdiğini itiraf eder. Leyla bu duruma çok üzülür ve aralarındaki büyünün yokolduğunu söyler.
Benzin almak için geldikleri benzincide arabadan inen Leyla, ortadan kaybolur. Bay E, çevrede Leyla'yı aramaya koyulur. Bir odada yerde ölü olarak yatmakta olan kadını karısı zannedip içeri girer. Kadın, eski muhasebecisi Nermin'dir. Kadının başucunda duran polisler, Bay E'yi sorgulamaya başlar. Sorgulanırken bir anlığına gözü pencereye takılan Bay E, Leyla'nıın bir adamla birlikte gittiğini görür. Sorgudan kaçar ve Leyla'nın peşinden gider. Leyla, adamla birlikte arabaya biner. Bay E'de arabasıyla peşlerine takılır. Arabasıyla yoldan çıkan Bay E, saplanıp kalmış arabasını kurtarmak için yardım aramaya çıkar. Bay E, arabasını kendisine yardım sağlayan adamla birlikte yola çıkarır. Tam bu sırada Leyla'nın bindiği araba görünür. Araba durur ve Leyla gelip bavulunu alır. Bay E'ye herşeyin bittiğini söyledikten sonra arabaya binip uzaklaşır. Bay E'ye yardım eden adam ise Bay E'nin arabasını alıp kaçar.
Bay E, otobüs durağında duran otobüse biner. Otobüs piskopat bir şoför ve muavin tarafından idare edilmektedir. Herkes aynı şarkıyı söylenmye zorlanmaktadır. Çok geçmeden muavin, Bay E'yi hareket halindeki otobüsten aşağıya atmaya kalkar. Şoför'den Leyla'nın yanındaki adamın Pera Oteli'nde kaldığını öğrenen Bay E, durakta otobüsten aşağıya atılır. Motorsikletli bir kız, Bay E'yi motoruna alır ve otelin olduğu kasabaya bırakır.
Kasabada dolaşan Bay E, karısı kendisine ihanet ettiği için intihar eden bir adamın kardeşleri tarafından yengeleriyle yasak aşk yaşayan kişi olduğu zannedilir. Adamlar, Bay E'yi kovamaya başlar. Bay E, bir eve girerek kendini kurtarır. Dışarı çıktığında peşindeki adamların, Leyla ve adının Don olduğunu öğrendiği adamın yanında olduğunu görür. Kasabadaki herkesin Don'a büyük saygısı vardır. Gizlice peşlerinden gider. Leyla ve Don otele gider. Peşindeki adamlar, otelin kapısında nöbet tuttukları için otele yaklaşamaz.
Bay E, kendini asan adamın evindeyken peşindeki adamlar eve gelir. Saklanan Bay E, adamların Don'un emri üzerine ameliyathane hazırladıklarını görür. Nermin'i öldürenlerin onlar olduğunu öğrenir. Nermin'in kızkardeşini hazırladıkları ameliyathaneye getirirler. Don, çok şey bildiğini söylediği kızın dilini keser.
Otelin çevresinde gezinen Bay E, daha önce ellerinden kaçtığı polisler tarafından yakalanır ve elleri kelepçelenir. Leyla'nın otel odalarından birinde olduğunu gören Bay E, polislerin ellerinden kurtulup otele doğru koşar. Polislerde Bay E'nin peşinden otele gider. Otobüste kendisiyle sevişmeye kalkışan Serpil, Bay E'yi odasına alıp gizler. Polislere yakalanmaktan kurtulan Bay E, bu seferde peşindeki adamlardan biriyle karşı karşıya kalır. Adam, Bay E'yi öldürmek isterken kendini bıçaklar. Bay E, bıçağı adamdan çıkarırken polisler odayı basar. Adamın ölümü de Bay E'nin üzerine kalır. Bay E, Serpil'in yardımıyla camdan atlayıp kaçar. Bay E, Serpil'in kocası tarafından kelepçelerinden de kurtarılır. Ancak çok geçmeden Serpil'in kocası da Serpil'le aralarında geçenler ve kardeşini öldürmüş olduğunu sanmasından dolayı peşine takılanlara eklenir.
Polisler tarafından yakalanmak üzereyken Motorsikletli kız tarafından kurtarılan Bay E, gittikleri mekanda Don'la birlikte olan Leyla'ya gerçekleri anlatmaya çalışır ama başarılı olamaz. Üstelik Don'un kadınlar tuvaletinde işlediği cinayette Bay E'nin üzerine kalır.
Don, Leyla'yı bir odada taciz eder ve görüntüleri kameraya kaydettirir. Televizyon kanalında Bay E'nin 4 kişinin katili olduğunu söylen Don, kemara görüntülerini yayınladığı Leyla'yı da hafif bir kadınmış gibi gösterir. Leyla, sonunda Don'un gerçek yüzünü farkına varır.
Bay E, arabasını çalam adam tarafından kaçırılır. Adam, Bay E'ye konferans verir. Leyla, psikopat Şoför ve muavinin bulunduğu otobüse biner. Bay E, akıllandırma eğitiminin ardından kaçırıldığı yere geri bırakılır. Bay E'nin bütün kıyafetleri çalınır. Leyla'ya otobüste tecavüz edilmeye çalışılır.Otobüsün camından Bay E'yi gören Leyla, otobüsten inmek ister. Ancak inemez. Bay E'nin yanına gelen motorsikletli adam, Bay E'yi dövmeye başlar. Adama karşı koyan Bay E, kavgaya tutuştuğu adamı bayıltır. Adamın kıyafetlerini, silahını ve motorsikletini alan Bay E, yola çıkar. Otobüs, Leyla'yı Don'un Nermin'i öldürdüğü benzinciye götürür. Don, Leyla'yı Nermin'i öldürdüğü odaya götürür.
Leyla'nın kızı, daha önce Bay E'ye yardımcı olan motorsikletli kızın ellerindedir. Don, birazdan canlı yayına çıkacaklarını, eğer her istediğini yapmazsa çocuğunun boğazını keseceğini söyler.
Bay E, otobüse ateş açar ve otobüsün yoldan çıkmasını sağlar. Ardından bara gider ve arabasını çalan adamdan anahtarları geri alır. Bardan çıktığında kızını daha önce kendisine yardım etmiş olan motorsikletli kızın yanında görür. Bay E, arabasına atlayıp yola koyulur. Don'un dilini kestiği Nermin'in kızkardeşi, Bay E'nin yoluna çıkar ve onu Leyla'nın zorla canlı yayına çıkartıldığı odaya götürür.
Don, çırılçıplak soyduğı Leyla'ya çeşitli işkenceler yapar. Bay E, Don'un adamlarını etkisiz hale getirip odaya girer. Leyla, motorsikletli kızı boğarak öldürür. Bay E, Don'u yatağa bağlar. Dilini kestiği kız, canlı yayında Don'un dilini keser. Bay E ve Leyla birbirlerine kavuşur.
Don'un kanalı Dejavu Tv'ye çıkan çeşitli kişiler Bay E hakkında olumsuz görüşlerini bildirirler.

Comment / Yorum:

Sinan Çetin'in yapımcılığını, senaristliğini ve yönetmenliğini üstlendiği 1995 yapımı Bay E, vizyonda kaldığı süre içersinde 136.120 seyirciye ulaştı Bu rakam, dönemin seyirci ortalamaları incelendiğinde oldukça iyi bir rakam.
Başrolleri Mehmet Ali Erbil ve yabancı aktris Nathalie Heroux'un üstlendiği filmde başarılı oyunculardan pop şarkıcılarına, sinema eleştirmenlerinden yazarlara kadar bir sürü medyatik isim yer almış. Asıl meslekleri oyunculuk olmayan ünlü isimlerin bir araya getirilmesi, elbette filmin popülaritesini arttırmış; ve fakat oyunculuk performanslarının vasatın altında seyretmesine neden olmuş. Film, Mehmet Ali Erbil'in gişede büyük başarılar elde edecek sulu komedilerinden önce oynadığı son ciddi rol.
Filmin son derece sığ bir konusu ve senaryosu var. Bir yol hikayesi gibi başlayan film, sebep sonuç ilişkisinden bağımsızca gelişen olaylarla devam ediyor. Don'un neden Bay E'ye düşman olduğu, dili kesilen pompacı kızın neden herşeyi yazarak açıklamadığı, Leyla'nın tanışır tanışmaz arabasına bindiği Don'la aynı otel odasında kalmasına karşın aralarında hiçbir ilişki yaşanmaması ve bunun gibi onlarca soru daha senaryonun mantıktan ne kadar uzak olduğunu gösteriyor. Bay E, ingilizce jeneriğiyle, zorlama erotizmiyle ve Amerikan kültürüne yakın ögeleriyle rahatlıkla Hollywood özentisi olarak nitelendirilebilecek bir film. Bu nitelemeye verilebilecek en iyi örnekler; benzincideki pompacı kız, hemen hemen hepsi seks objesi olarak kullanılan kadın karakterler ve oyunculuktan bihaber ünlüler.
Filme dair söylenebilecek pek olumlu taraf olmasa da; Sinan Çetin filmlerinde göze çarpan görüntü kalitesi, bu filmde de dikkat çekiyor. Filmin müzikleri, filmde de rol alan Mustafa Sandal'ın imzası taşıyor.
Bay E, marjinal bir film yapabilmek için yola çıkılmış ve fakat başarısız olunmuş bir film izlenimi bırakıyor. Senaryodaki mantıksızlıklar ve başarısız oyunculuklar; zaten inandırıcılıktan bir hayli uzak olan Bay E'nin antipatik bir film olarak algılanmasına neden oluyor.

Imdb note : 2.8                              My note : 3

Le Tonneau Des Danaïdes / The Dainaid's Barrel / Eight Girls in a Barrel (1900)

$
0
0

Director / Yönetmen:

Georges Méliès

Screenplay / Senaryo:

Georges Méliès

 

 

Subject / Konu:

Sihirbaz, peşindeki 8 kızla birlikte meydana doğru yürür. Yerdeki boş fıçıyı alır ve tezgahın üzerine koyar. Ellerinden tuttuğu kızları birer birer tezgahın üzerine çıkarıp fıçının içine sokar. Sihirbaz, 8. ve son kız da fıçıya girdikten sonra fıçıyı yan yatırır. Fıçının içi boştur. Sihirbaz, fıçıyı tekrar dik konuma götürür ve yürüyüp gider. Tam meydandan kaybolduğu anda fıçının içinden çıkar.

Comment / Yorum:

Şayet sinema, bugün bir sanatsa; bunu en çok borçlu olduğu isimlerin başlarında şüphesiz Georges Melies gelir. Çünkü Melies, sinemayı sadece görüntü kaydetmek olarak algılayan isimlerden birisi olmamış ve çoğu kendi alameti farikası olan teknikle sinemayı farklı bir boyutaa taşımıştır. Melies, ilüzyon yaratan görüntü hileleriyle, sıradışı dekorlarıyla ve seyircinin ufkunu açan hikayeleriyle modern sinemanın ilk adımlarını atmıştır. İşte Le Tonneau Des Danaides'te, gerek hikayesi gerek dekoruyla Melies'in ustalığından izler taşıyan bir film. İlüzyon gösterisiymiş gibi görünen film, aynı zamanda bir Yunan miti olan "Danaos Kızları"na da gönderme yapıyor.
Georges Melies'in hem senaryosunu yazıp hem de yönettiği 1900 yapımı Le Tonneau Des Danaides, bazı kaynaklarda "Eight Girls in a Barrel" ve "The Dainaid's Barrel" isimleriyle yer almakta. Filmin süresi 1 dakika 12 saniye.

Imdb note : 5.2                              My note : 7

Çılgın Kız ve 3 Süper Adam / 3 Supermen and Mad Girl (1973)

$
0
0

Director / Yönetmen:

Cavit Yürüklü

Screenplay / Senaryo:

Volkan Kayhan

Cast / Kadro :

Levent Çakır
Emel Özden
Altan Bozkurt
Hüseyin Sayar
Yeşim Yükselen
Nuri Kırgeç
Nubar Terziyan
Mine Sun
Ahmet Karatop

Subject / Konu:

Şeflerin geldiğini gören Şeytan, Afrodit'e toplantıyı başlatma talimatı verir. Toplantı başlar ve Şeytan, Afrodit'ten şeflerine verdiği görevlerin yerine getirilip getirilmediklerini kontrol etmesini ister. Şeflerden görevini yerine getiremeyen biri, hain ilan edilir. Atom silahıyla gelen robot, şefi yokeder. Dünyaya hakim olmalarını sağlayabilecek bir silah olan atom silahı, 3 kere kullanıldıktan sonra enerjisi bitmektedir ve tekrar ışın üretebilmesi için gerekli maden bulunmak zorundadır. Şeflere maaşları ve yeni görevleri verilir ve toplantı biter. Şeytan, toplantının ardından şeflerinden X - 1'le özel olarak görüşür.
Şeflerin arasına sızıp atom silahı hakkında bilgiler edinen Ajan Nesrin, öğrendiklerini telsizle bildirdiği sırada şeflerden biri tarafından öldürülür. Bunun üzerine kaybolan şeylerin esrarının çözülme görevi bir teknede 3 kızla alem yapmakta olan Levent'e verilir. Eldeki tek ipucunun Moulin Rouge gece klübünün sahibi Mine olduğu bildirilir. Levent, 2 mucit arkadaşı Altan ve Dilsiz'den yardım ister. Arkadaşları, Levent'e kurşun geçirmez "süper adam" kıyafeti, çeşitli icatlar ve özel üretim bir araba verirler.
Levent, gece klübüne gider ve Mine'yle tanışır. Mine'nin adamları, Levent'i gece klübünden dışarıya atarlar. Mine, adamlarıyla gece klübünden çıktığında kurşun geçirmez kıyafetini giyerek süper adam kılığına bürünen Levent, adamlarla kavgaya tutuşur. Adamları döver ve Mine'yi alıp gider. Levent, Mine'yi konuşturur ve teşkilatları hakkında bilgi alır. Mine, kendisine verilen görevin bulunduğu zarfı, Levent'e vermek üzereyken dürbünlü tüfek kullanan bir şef tarafından vurularak öldürülür. Levent, Mine'yi öldüren şefi bir çatıda yakalar. Dövüşmeye başlarlar. Şef, çatıdan yola düşer ve ölür. Levent'in etrafı şefler tarafından sarılır. Levent'in başının belaya girebileceğini bilen süper adam kıyafetlerine bürünmüş Altan ve Dilsiz, Levent'in yardımına koşarlar. 3 süper adam, şefleri pataklar ve şefler ortadan kaybolurlar.
Şeytan, 3 süper adamın yokedilmesini emreder. 3 süper adam, Şeytan'ın emriyle bir fabrikadan para tahsil etmeye giden şeflerin karşısına çıkar ve tahsilatı engellerler. Dilsiz, kaçmakta olan şefin arabasının üzerine atlar. Gittiği yerde şefler tarafından yakalanır. Dilsiz'i takip edip mekana gelen diğer 2 süper adam, arkadaşlarını kurtarırlar ve şeflerle kavgaya tutuşup onları haklarlar.
Levent, süper adam kılığındayken, atom silahıyla bir arabanın yokedilişine şahit olur. Bu olay esnasında trafik kazası geçiren, önceden tanıdığı çılgın kız Emel'i esas kimliğini belli etmeden evine götürür. Levent, süper adam kostümünden arındıktan sonra Emel'i tekrar ziyaret eder.
Afrodit'in mekanına gelen süper adam, şefler tarafından yakalanıp etkisiz hale getirilir. Süper adamın üzerine beton dökülür. Süper adam olduğunu anladığı Levent'i takip eden Emel, Levent'in yakalandığını görünce diğer süper adamlara haber verir. Mekana gelen süper adamlar, arkadaşlarını kurtarırlar.
3 süper adam, havaalanından şua madenini teslim alacak Şeytan'ın adamlarının peşinden giderler. 3 süper adama yardım ettiği öğrenilen Emel, şefler tarafından kaçırılır.
Kılık değiştirerek Afrodit'in balosuna giden 3 süper adam, yakaladıkları Afrodit'in aslında Emel'in piyano hocası Sabina olduğunu öğrenirler. Afrodit'ten kendilerini Emel'in yanına götürmelerini isterler. Afrodit, şeflerin kurduğu pusu sayesinde süper adamların ellerinden kurtulur ve Şeytan'ın yanına gider. Afrodit'i takip eden süper adam, Şeytan'ın karşısına çıkar. Şeytan, robota atom silahıyla süper adamı öldürmesini söyler. Robot, 3 atışta da süper adamı vurmayı başaramaz ve silahın enerjisi biter. Şeytan, bunun üzerine robottan süper adamı parçalamasını ister. Robot, süper adamı yakalar ve boğmaya başlar. Şefleri haklayıp gelen diğer süper adamlar, arkadaşlarını icatlarının yardımıyla kurtarırlar. Robotu etkisiz hale getirirler. Doktor Zarkon ve Afrodit, bu sırada kaçıp Emel'in tutulduğu yere giderler. Şeytan'ın da aslında oturduğu yerden kaçmış olduğu anlaşılır. 3 süpermen, Emel'i kurtarır.
Emel'in amcasının aslında Şeytan olduğu ortaya çıkar. Atom silahını tekrar doldurtan Şeytan, robota Doktor Zarkon'u öldürtür. Şeytan, şehirde atom silahını kullanarak korkuı yaratmayı düşünmektedir. Ancak Afrodit'ten şehrin tamamen boşaltıldığını ve geride hiçbir canlı kalmadığını öğrenir.
Şeytan ve Afrodit, robotun bulunduğu yere döndüklerinde çılgın kız Emel'i ve 3 süper adamı karşılarında bulurlar. Emel, amcasına yani Şeytan'a neden kendisine eziyet ettirdiğini sorar. Şeytan, Emel'e aslında amcası olmadığını, babasının mirasına konup kötü emellerini gerçekleştirebilmek için böyle bir oyun oynadığını söyler. Etrafı saran polis, Şeytan'ı ve Afrodit'i tutuklar.
Levent, 3 kızla teknede alem yaparken; Altan, Dilsiz ve Emel ansızın tekneye gelirler. Altan ve Dilsiz kızlarla alem yapmaya başlar; Emel'le Levent'te sarılıp öpüşürler.

Comment / Yorum:

Cavit Yürüklü, az filmi olmasına karşın özellikle 70'lerin ilk yarısında çektiği fantastik filmlerle farklı denemelere imza atmış olan bir yönetmen. Çılgın Kız ve 3 Süper Adam, yönetmenin filmleri içersinde en çok bilineni.
Işın atan atom silahı, kurşun geçirmez elbise, emirleri yerine getiren robot gibi detaylar bir bilimkurgu filmi için yerinde tercihler olsa da; bu detayların işleniş şekilleri bile filmi trash yani kötü olduğu için güldüren filmler kategorisine sokmaya yetiyor. En belirgin örnekler; tenekeden yapılmış robot ve tuhaf renkli superman kıyafeti.
Oyuncu kadrosu, genellikle küçük rollerde seyretmeye alıştığımız isimlerden oluşturulmuş. Bununla doğru orantılı olarak oyunculuk performanslarının belli bir seviyenin altında kaldığı söylenebilir.
Filmin övgüyü hak eden belki de tek tarafı Nubar Terziyan'ın kötü adam rolünde kullanılmış olması. Şeytan'ın Nubar Terziyan olduğunu öğrendiğimizde hayretler içinde kalıyoruz. Çünkü Nubar Terziyan'ın uzun kariyerine sığdırdığı yüzlerce filmi inceleyecek olursak; oyuncunun genellikle iyi rollerde oynadığı apaçık ortadadır. Kaldı ki oyuncuyu filmin belli bir bölümüne kadar yine iyi zannettiğimiz bir tiplemeyle izliyoruz. Ta ki Şeytan'ın Nubar Terziyan olduğunu öğrenene kadar. Bu ters köşe durumu; 1968 yapımı "C'era Una Volta il West / Once Upon a Time in the West / Bir Zamanlar Batıda" adlı filmde hep iyi rollerde oynayan Henry Fonda'yı kötü rolde gördüğümüzde yaşadığımız hayretle eşdeğer seviyede.
Çılgın Kız ve 3 Süper Adam, fantastik bir film veya bilimkurgu filmi yapabilmek için yola çıkılmış ve fakat başarılı olunamamış bir yapım. Gülmek için seyredilebilir.

Imdb note : 6.2                              My note : 3

The Chimney Sweep and The Miller (1902)

$
0
0

Subject / Konu:

Sırtındaki çuvalda kurum taşıyan baca temizleyicisi, karşı istikametten gelen ve sırtında çuvalda un taşıyan değirmenciyle çarpışır. 2 adam kavgaya tutuşur ve birbirlerine çuvallarla vurmaya başlarlar. Çuvallardan çıkan kurumlar ve unlar, ortalığın bir siyah dumana bir beyaz dumana karışmasına neden olur.

Comment / Yorum:

Bazı kayıtlarda filmin 1900 yılında çekildiği söylense de; resmi kayıtlara göre filmin çekim yılı 1902. Başta 1897 yapımı "The Miller and Chimney Sweep" olmak üzere çeşitli benzerleri olan film, konu olarak beyazla siyahın karşılaşmasını ve kavgasını işliyor. Filmin yönetmeninin ve oyuncularının kim oldukları bilinmiyor. Filmin teknik ekibine dair bilinen tek şey; filmin kameramanının Arthur Marvin olduğu.

Imdb note : 5.2                              My note : 5

Acemi Dolandırıcılar / Tipsiz (1979)

$
0
0

Director / Yönetmen:

Yücel Uçanoğlu

Screenplay / Senaryo:

Adem Ayral

Cast / Kadro :

Aydemir Akbaş
Zerrin Egeliler
Erdinç Akbaş
Nizam Ergüden
Semra Uçar
Remziye Fırtına
Sabahat İzgü
Zeki Sezer
Muzaffer Nebioğlu
                                                            Kamer Baba
                                                            Yadigar Ejder
                                                            Nuri Tuğ
                                                            Mustafa Yavuz
                                                            Şeref Çokşeker

Subject / Konu:

Naciye ve ortağı, dolandırıcılık yapmaktadırlar. Yaptıkları işlerde pek başarılı olamazlar. Kiralarını dahi ödeyemeyen Apo ve ortağının dolandırıcılık planları da genelde başarısızlıkla sonuçlanmaktadır.
Naciye, kızı Sevgi'nin okulunu bitirip iyi bir hayata sahip olmasını istemektedir. Bu yüzden dolandırıcılık yapmakta ve kızına zengin hayatı yaşatmaktadır.
Apo, zengin bir kadını şayet ortağı ameliyat olmazsa ayağı kesilecek yalanıyla kandırıp 20.000 lira parasını almayı başarır. Naciye ve ortağı ise Naciye'nin güzelliğiyle erkekleri oyuna getirmeye çalışırlar.
Naciye hırsızlık yaparken yakalanıp dayak yer. Apo'da kağıt oyunuyla dolandırıcılık yaparken aynı akıbete uğrar. Naciye, ortağına yüklü para kazanacakları bir iş ayarlamasını ister. Yolunacak kaz arayan Naciye ve ortağı, av olarak zengin sandıkları Apo'yu seçerler. Apo'da Naciye'yi zengin sanmaktadır. Apo oyuna getirildiğini anlar ve intikam almaya karar verir. Naciye ise Apo'yu oyuna getirirken ona aşık olmuştur.
Arap petrol kralı kılığına giren Apo, Naciye'nin ortağının ilgisini çeker. Naciye ve ortağı, vakit kaybetmeden zengin Araptan faydalanabilmek için harekete geçerler. Naciye'yi oyuna getiren Apo, hem Naciye'den faydalanır hemde Naciye'nin mücevherlerini ve parasını alır. Ancak Apo, intikamını almasına karşın mutlu değildir.
Okul taksidini ödeyemeyecek duruma düşen Naciye, Sevgi'yi okuldan almaya karar verir. Bu durumu öğrenen Apo, Sevgi'nin okul taksidini öder. Bütün dalaverelerin ardından Naciye ve Apo bir araya gelirler.

 

Comment / Yorum:

Acemi Dolandırıcılar, tür olarak erotik - komedi diyebileceğimiz ve Yeşilçam seks furyası filmleri arasında da gösterebileceğimiz bir film. Bu furyanın 2 önemli ismi Aydemir Akbaş ve Zerrin Egeliler'i bir araya getiren film, oldukça yavan bir senaryoya sahip.
Filmin birkaç ismi var. Film afişinde filmin ismi Acemi Dolandırıcılar, film jeneriğindeyse Tipsiz olarak geçmekte. Filmde bir sahne başlangıcında klaket görünüyor. Klakette filmin adı "2 Canbaz" geçmekte. Hatta filmin bir yerinde 2 canbaz lafıda geçiyor. Ancak sonradan bu ismi kullanmaktan vazgeçildiği anlaşılıyor. Bunun nedeni muhtemelen aynı yıl vizyona giren Cüneyt Arkın ve Erol Taş'ın oynadığı aynı isimli film olmalı.
Acemi Dolandırıcılar, Türk sinemasının nitelik açısından zayıf olduğu bir dönemin ürünü ve dönemin birçok özelliğini taşıyor.

Imdb note : 3.4                              My note : 3.5


Mr. Jack in the Dressing Room (1904)

$
0
0

Subject / Konu:

Bay Jack, 3 kadının bulunduğu soyunma odasına girer. Jack, kapıyı açaıp garsona içeri gelmesini işaret eder. İçeri gelen garson, içki getirir. Jack, herkesin kadehine içki doldurur. Hızla içilen içkilerin ardından Jack, etek giyip pantalonunun paçalarını sıyırır ve dans etmeye başlar. Kapı açılır ve içeriye sinirli şekilde giren Jack'in orta yaşlı karısı, elindeki şemsiyeyle Jack'i tartaklar. Jack, birşeyler söylemeye çalışır. Ancak karısı, Jack'i kulağından tuttuğu gibi odanın dışarsına çıkarır. Odadaki kadınlar, olup bitenleri kahkahalarla seyreder.

Comment / Yorum:

Filmin adı bazı kaynaklarda "Mr. Jack Visits the Dressing Room" ismiyle geçmekte. Film, çapkın bir adam olan Jack'in soyunma odasında 3 kadınla eğlenirken; karısı tarafından basılmasını komik bir şekilde işliyor. Filmin yönetmeninin ve oyuncularının kim oldukları bilinmiyor. Filmin teknik ekibine dair bilinen tek şey; filmin kameramanının A. E. Weed olduğu.

Imdb note : 4.6                              My note : 5

Beyoğlu Kanunu (1971)

$
0
0

Director / Yönetmen:

O. Nuri Ergün

Screenplay / Senaryo:

Vecdi Uygun

Cast / Kadro :

Ayhan Işık
Piraye Uzun
Kuzey Vargın
Turgut Özatay
Nevin Nuray
Semra Sine
Feridun Çölgeçen
Hasan Ceylan
Ali Ekdal
                                                            Necip Tekçe
                                                            Leman Akçatepe
                                                            Yaşar Güçlü
                                                            Cevdet Balıkçı
                                                            Asım Nipton
                                                            Yaşar Güçlü
                                                            Mustafa Yavuz
                                                            Haydar Karaer
                                                            Zeki Sezer

Subject / Konu:

Salih, pavyonunda çalışan Yıldız'la birlikte olan Bekir'e ses çıkarmaz. Çünkü amacı Vedat için çalışan Bekir'i kendi tarafına çekip Vedat'ı zayıflatmaktır. Vedat, Bekir'in verdiği bilgiler sonucu, Salih'in ne yapmaya çalıştığını öğrenmek ister. Bekir'e Salih'i aratır. Salih, Bekir'i pavyona davet eder. Davut Ağa ve Salih, Vedat yüzünden iş yapamaz olduklarını, artık birleştiklerini ve büyük oynayacaklarını, Bekir'e anlatırlar ve bir servet karşılığı Vedat'ı öldürüp aralarına katılmasını isterler. Bekir, Vedat'a ihanet etmeyeceğini söyler ve Davut'la Salih'i tersler. Bekir'i kendi taraflarına çekemeyeceklerini anlayan Davut ve Salih, Bekir'i öldürürler.
Vedat, Bekir'den ses seda çıkmayınca Bekir'in salih tarafından öldürülmüş olduğunu anlar. Kardeşi Ferit'i Yıldız'ın evine gönderir. Ferit, Yıldız'ı tartaklar ve gözünü korkutur. Korkan Yıldız, durumu Salih'e bildirir. Salih, Yıldız'ı ortalık durulana kadar Adana'ya göndereceğini söyler. Vedat'ın Bekir'le görüşmesinden haberdar olduğunu anlayan Salih, Vedat harekete geçmeden üzerine gitmeye karar verir.
Vedat, artık evlenmeleri gerektiğini söyleyen sevgilisi Semra'ya işlerinin yoğun olduğunu söyler ve bir süre daha beklemesini ister.
Salih, Vedat'a adam yollar ve görüşmek istediğini bildirir. Vedat'ın mekanına gelen Salih, birleşmeyi teklif eder. Ancak Vedat, Salih'e karanlık işler çevirdiğini ve kendisiyle birleşemeyeceklerini, bundan sonra düşman olduklarını söyler.
Vedat ve Ferit, kulübe gitmek üzere çıkarlar. Silahlı saldırıya uğrarlar. Vedat vurulur. Osman'ın kendilerine ihanet ettiğini öğrenen Ferit, Osman'ı öldürtür. Vedat'ın öldüğünü sanan Salih, Vedat'ın ölmediğini ve ameliyatla kurtulduğunu öğrenince adamlarıyla birlikte hastahaneyi basar. Ancak Vedat odasını değiştirdiği için onu bulamazlar.
Ferit, Vedat'ın talimatıyla Salih'in adamı Necip'i öldürür. Korkuya kapılan Salih, olanları Davut'a anlatır. Davut, barışmak istiyorlarmış gibi davranıp Vedat'ı oyuna getirmeye ve buluşacakları gizli yerde Vedat'ın işini bitirmeye karar verir. Vedat'a aracı gönderirler.
Semra, tüccar sandığı Vedat'ın kaçakçı ve katil olduğunu öğrenir ve Vedat'a hesap sorar.
Vedat ve Ferit'in babası, oğullarının kötü yolda olmalarından yakınır. Vedat ve Ferit'le çalışan ve kızkardeşleriyle evli olan Cahit, kendisine önem verilmediğini düşünmekte ve onların kötülüğünü istemektedir.
Vedat, kendisine tuzak kurulduğunu anlamasına rağmen buluşma teklifini kabul eder. Buluşma yerine silahsız gitmesi gerektiği için adamı aracılığıyla buluşma yerinin tuvaletine 2 silah koydurur. Buluşmaya gider. Tuvalete gitme bahanesiyle silahları alır ve kendisini vurmaya hazırlanan Salih'le adamını öldürür.
Salih'in ölüm haberini alan Davut, Vedat'ın mekanlarını basmaya karar verir. Vedat ve Ferit'i sevmediğini bildiği Cahit ile birlikte çalışmak için anlaşır.
Cahit, karısını yine feci şekilde döver. Dayağa dayanacak gücü kalmayan kadın, ağabeyi Ferit'i arar ve yardım ister. Ferit, kızkardeşine yardım etmek için yola çıkar. Cahit, Davut'un adamlarına Ferit'in yola çıktığını haber verir. Davut'un adamları pusu kurup Ferit'i öldürürler. Vedat, Ferit'in ölüm haberini telefonla arayan Davut'tan öğrenir. Ferit'in cenazesine gelen Semra, Vedat'la barışır ve kötü işlerden elini çekmesini isteri Vedat'ın babası, Davut başta olmak üzere Vedat'ın düşmanlarına gider ve oğlunu öldürmemeleri için yalvarır. Vedat, babasının yaptıklarından haberdar olunca çok sinirlenir. Vedat'ın itibarı sarsılır ve işleri kötü gitmeye başlar.
Vedat, bulunduğu alemden çekilip kendisine namuslu bir hayat kurmaya karar verir. Parasını adamlarına dağıttıktan sonra Semra'yla başka bir yere yerleşecektir.
Cahit, karısıyla kayınpederinin Ferit'in ölümü hakkında konuşmasını gizlice dinler. Karısı, Ferit'in öldürülmesine Cahit'in de yardım ettiğini söyleyince; Cahit, önce kayınpederini sonrada karısını silahla vurur. Vedat'ın gelmek üzere olduğunu farkeden Cahit, camdan atlayıp kaçar. Vedat, ölmek üzere olan kızkardeşinden Cahit'in yaptıklarını öğrenir. Mekanına gittiğinde Cahit'i karşısında bulan Vedat, babasının ve kardeşlerinin intikamını alır ve Cahit'i öldürür. Vedat'ın artık tek hedefi, Davut'u öldürmektir.
Vedat'ın başını beladan kurtarmak isteyen Semra, polisten yardım ister. Semra'nın ardından Vedat'ın annesi de polise gelir ve oğlunun hayatının tehlikede olduğunu söyler. Polis, Davut'un deposunu tespit eder ve baskın düzenlemek üzere harekete geçer. Vedat, Davut'un deposunu basar. Davut ve adamlarını öldürür. Depoya ulaşan polislere teslim olur.

Comment / Yorum:

Beyoğlu Kanunu, zaman zaman abartıya kaçmakla birlikte kahramanın herkesi öldürdüğü ve fakat kahramanın hiç kayıp vermediği filmlerden farklı bir yerde durmayı başaran bir film. Filmi baştan sona Ayhan Işık'ın sürüklediği söylenebilir. Kuzey Vargın, Turgut Özatay ve Hasan Ceylan'da performanslarına bakılırsa yerinde seçimler olmuşlar.
Filmde kaçakçılık dünyasında Vedat'ın hakimiyetine son vermek için birleşen Salih ve Davut'un başlattığı savaş ve Vedat'ın düşmanlarına karşı ayakta kalmaya çalışması anlatılıyor. Filmin bazı sahneleri 1972 yapımı "The Godfather / Baba" filmini andırsa da; Beyoğlu Kanunu 1971 yapımı bir film ve 1 Nisan 1972'de vizyona girmiş. The Godfather ise 12 Mart 1972'de vizyona girmesine karşın Türkiye'de gösterimi ancak 1973'ün Kasım ayında yapılabilmiş. Yani tarihler, esinlenme olma ihtimalini ortadan kaldırıyor. Ancak Ferit'in öldürülüşüyle The Godfather filminde Sonny'nin öldürülüş hikayeleri ve Vedat'ın silahsız olarak düşmanlarıyla buluşmaya gidip tuvalete saklanmış silahı alıp düşmanlarını öldürmesi, The Godfather filminde Michael'ın düşmanlarını öldürüşüyle oldukça benziyor.
Beyoğlu Kanunu için vasat ve fakat sürükleyici bir film demek yanlış olmayacaktır. Bazen abartılı bulabileceğiniz, ancak sıkılmadan seyredebileceğiniz bir film.

Imdb note : (Filmin imdb'de notu bulunmuyor)                             My note : 5

3 American Beauties (1906)

$
0
0

Director / Yönetmen:

Edwin S. Porter
Wallace Mccutcheon

Subject / Konu:

Önce kırmızı bir gül görünür, sonra elinde tuttuğu kırmızı güle bakıp koklayan sarı kıyafetli güzel bir kadın. Güzel kadının ardından dalgalanan Amerikan bayrağı görünür. Bayraktan sonraysa bayraktaki yıldızları andıran yıldızlı gökyüzü görünür.

Comment / Yorum:

Filmde 3 Amerikan güzelini gül, güzel kadın ve Amerikan bayrağıyla sembolize ediliyor.
Ulusal Film Koruma Vakfı tarafından derlenen film, Modern Sanatlar Müzesi tarafından korunmaktadır. Film, sonradan boyanarak renklendirildi. 3 American Beauties, 2000 yılında "Treasures From American Archives" adıyla yayınlanan, 50 filmin yer aldığı 4 dvd'lik arşivsel nitelikteki sette ve 2005 yılında yayınlanan Edison: The Invention of the Movies adlı dvd'de yer aldı. Filmin 1907 yılında "3 American Beauties (No.2)" adlı bir devam filmi de çekildi.

Imdb note : 6.1                              My note : 6

İnce Memet Vuruldu (1975)

$
0
0

Director / Yönetmen:

Yılmaz Duru

Screenplay / Senaryo:

Sabah Duru

Cast / Kadro :

Yılmaz Duru
Aysun Güven
Cemil Şahbaz
Meral Orhonsay
Menderes Samancılar
Altan Bozkurt
Yaşar Yağmur
Murat Erton
Müjgan Ağralı
                                                               Tarık Şimşek
                                                               Sönmez Yıkılmaz (Herkül Sönmez)
                                                               İsmail Hakkı Şen (İsmail Haktan)
                                                               Yusuf Sezer
                                                               Yadigar Ejder
                                                               Arap Celal
                                                               Kadir Kök
                                                               Mürüvvet İşsever
                                                               Feri Cansel
                                                               Yılmaz Güney
                                                               Türkan Şoray

Subject / Konu:

Pavyonlarda şarkıcılık yapan Sabah, namını ve dürüstlüğünü duyduğu Adana'ya Memet'in yanına gelir. Memet'in bir sürü düşmanı vardır ve her an ölümle karşı karşıyadır. Memet, bir kere evlenmeye yeltenmiş, ancak evleneceği kız başkasını sevdiği için evlenmekten vazgeçmiştir. Sonra da hayatı sürekli tehlikede olduğu için herhangi bir kadınla evlenmemeye karar vermiştir. Çünkü kendisi babasız büyümüştür ve kocasız kalan annesinin ne kadar zor bir hayat sürdüğüne de şahit olmuştur.
Memet, Sabah'a aşık olur ve tüm tehlikelere rağmen onunla evlenmeye karar verir. Memet, ortağı Hacı'yla görüşmek üzere hiç sevmediği İstanbul'a gider.
Annesine Sabah'ı sevdiğini ve onunla evleneceğini söylemek üzere giden Memet, annesinden babası İnce Cumali'yle yaşadıkları zorlu günleri ve nasıl dünyaya geldiğinin hikayesini dinler. Memet'in nişan yüzüklerini alıp dönmesini bekleyen Sabah, Memet'in kıyafetlerini giyer. Memet'i öldürmek üzere gelen düşmanının adamları, Memet sandıkları Sabah'ı kurşun yağmuruna tutup öldürürler. Memet, Sabah'ın ölüm haberini alır almaz eve koşar. Memet, gelinlik giydirdiği Sabah'ı kayıkla adaya götürür ve gömer.
Memet, ortağı Hacı'nın da öldürüldüğü haberini alır. Sabah'ın acısıyla yüreğine dağlanan Memet, intikam almaya karar verir. Çiftlikteyken bir kaç adam tarafından ateş açılır. Adamların peşine düşen Memet, adamlardan birini yakalar. Yakaladığı kimsesiz Sungur'la kan kardeş olur ve onu himayesine alır. Memet, Hacı'nın torunu Ali'yle de kan kardeş olur. İntikamını alacağı kişilerin mekanlarında gezen Memet, hakkı yendiği için isyan eden ve birkaç kişi tarafından dayak yiyen Cemil'i de yanına alır ve onunla da kan kardeş olur. Kan kardeş olduğu 3 gence baba gibi davranır.
Düşmanları tarafından saldırıya uğrayan Memet, arabayla peşlerine düşer. Düşmanlarından kaçmakta olan Yaşar'a çarpar ve onu hastahaneye götürür. Yaşar'a Memet'in düşmanları olduğu ve onu öldürmesi gerektiği söylenir. Yaşar, kendisini ziyarete gelen Memet'i öldürmek üzereyken; Memet'in aslında düşmanı olmadığını öğrenir. Memet, Yaşar'ı da yanına alır.
Cemil, yükseklere çıkmak için kendisini basamak olarak kullanmaya çalışan şarkıcı sevgilisi Bahar yüzünden hovarda bir hayat sürmeye başlar.
Memet, Sabah'ın katillerinden birini yakalar ve öldürür.
Sevdiği kızla evlenip kaçakçılığa tövbe etmeye karar veren Sungur, son işinde Memet'in düşmanları tarafından yakalanır. Sungur, işkencelerle öldürülür.
Memet'in adamı Vurgun, Memet'in düşmanlarını teker teker öldürmeye başlar. Memet, oğlu gibi sevdiği Cemil, Yaşar ve Ali'nin hayatlarını tehlikeye atmamak için onları kendinden uzaklaştırır. Cemil, uyuşturucu kaçakçılarının mallarını çalar. Yaşar, sevdiği kızla evlenir ve şoförlük yapmaya başlar.
Memet, Cemil'i uyuşturucu işinden uzak durması için uyarır. Cemil, Memet'in sözlerini ciddiye almaz. Cemil'in mekanına gelen Memet, Cemil'in kendisini hiçe sayan tavırlarına sinirlenir ve oğlu kadar sevdiği Cemil'i öldürür. Memet, büyük üzüntü yaşar ve silahını bırakıp gider. Memet'in silahını bırakıp gittiğini haber alan düşmanları, Memet'i köprüde vurur. Vurgun, vurulup yere düşen Memet'i kaldırır. Memet, Vurgun'a Anadolu yakasında ölmek istediğini ve kendisini o tarafa götürmesini söyler. Ancak çok geçmeden Vurgun'da vurulur.

Comment / Yorum:

İnce Memet Vuruldu, başrolünü ve yönetmenliğini Yılmaz Duru'nun, senaristliğini ise Yılmaz Duru'nun eşi Sabah Duru'nun üstlendiği, Yeşilçam'da erotizm furyasından da nasiplenmeyi unutmamış, misafir oyuncularıyla dikkatleri üzerine çeken ve fakat vasatı bile yakalayamayan bir film. Yılmaz Duru, Memet karakteriyle iyi bir oyunculuk performansı sergilemiş. Ancak bu performans, filmi kurtarmaya yetmemiş.
Türkan Şoray, kariyeriyle ilgili verdiği birçok röportajda en büyük pişmanlığının Yılmaz Güney'le film çevirememek olduğundan bahsetse de; İnce Memet Vuruldu, dolaylı olarakta olsa Türkan Şoray'la Yılmaz Güney'i aynı filmde bir araya getirmeyi başarıyor. Jenerikte şeref misafiri olarak isimleri geçen 2 dev oyuncu, filmde küçük rollerle karşımıza çıkıyor. Türkan Şoray, Memet'in evlenmeye yeltenip vazgeçtiği köylü kızı; Yılmaz Güney ise Memet'in babası İnce Cumali'yi canlandırıyor. Yılmaz Güney'in görüntüleri, 1967 yapımı "İnce Cumali" adlı filmden alınarak filme eklenmiş. Film, bu yönüyle "İnce Cumali" filminin devam filmi olarakta algılanabilir.
Filmin küçük bir bölümünde Feri Cansel'in görüntüleri de kullanılmış. Türkan Şoray, Yılmaz Güney ve Feri Cansel'in görüntülerinin filme bir katkı sağladığı söylenemez. Bu durum, bahsi geçen oyuncuların görüntülerinin, oyuncuların şöhretlerinden faydalanabilmek ve izleyicilerin ilgisini çekebilmek için kullanıldığı izlenimi yaratıyor. Filmde ayrıca sonraki dönemlerde popülariteleri artacak Meral Orhonsay ve Menderes Samancılar gibi isimler de rol alıyor.
Filmin garip bir senaryosu var. Sabah'ın öldürülmesinin ardından mavi gözlü kimi bulsa kan kardeş olan ve onları himayesine alıp iyilik aşılamaya çalışan Memet'in kaçakçılıkla herşeyini elde etmiş olması; uyuşturucu kaçakçılığına bulaşan oğlu gibi sevdiği Cemil'i pisliğe bulaştığı gerekçesiyle öldürmesi, oldukça tutarsız. Çünkü sonuçta Memet'te yasadışı işler çeviren bir adam. Ayrıca kimi bölümlerde daldan dala atlanması da; kurgusal problemleri gözler önüne seriyor. Filmde Gönül Yazar ve Müşerref Akay'ın seslendirdiği şarkılar kullanılmış.
İnce Memet Vuruldu, İnce Cumali filminin devamı niteliğinde olması ve misafir oyuncu dahi olsalar Türkan Şoray ve Yılmaz Güney'i bir araya getirmesiyle dikkat çekmeyi başaran bir yapım. Ancak filmin beklentilerin altında kaldığı çok açık. Yılmaz Duru sinemasından hoşlananların ilgisini çekebilir.

Imdb note : - (Filmin imdb'de kaydı yok)                   My note : 4

Le Cochon Danseur / The Dancing Pig (1907)

$
0
0

Subject / Konu:

Domuz, selam verir. Güzel kız gelip masaya oturur. Kızın güzelliğinden etkilenen Domuz, kıza kur yapmaya başlar. Kız kendisiyle flört etmeye çalışan Domuz'u önce tersler, sonra da Domuz'un kıyafetlerini çıkarıp onunla dans etmeye başlar. Domuz, kızla senkronize şekilde danseder. Domuz ve kız, dansın ardından selam verirler ve dans pistinden çıkıp perdenin arkasına geçerler.
Perde açılıp piste geri geldiklerinde Domuz, kadın elbiseleri giymiştir. Kız ve Domuz tekrar dansetmeye başlarlar. Domuz dansederken güler, dilini çıkarır, burnunu kımıldatır ve gözlerini oynatır. Bu sefer kız ve Domuz, reverans yapıp dans pistinden çıkarlar ve perdenin arkasına geçerler.
Domuz, tek başına dans pistine gelir. Dansını tamamlar ve perdenin arkasına sonuncu kez geçer.
Takım elbisesini giymiş Domuz, güler, dilini çıkarır, kulaklarını sallar, burnunu kımıldatır ve gözlerini oynatır.

Comment / Yorum:

Filmin oyuncu kadrosu ve teknik ekibine dair herhangi bir bilgi yok. Fransız yapımı film, başarılı bir kukla gösterisi olarakta nitelendirilebilir. Le Cochon Danseur, başta oldukça şirin görünen kukla nedeniyle göze hoş gelen, sempatik bir film.
Filmin son bölümünde Domuz'un yaptığı şirinlikleri yakın çekimden izlediğimiz kısım, filmin dansla geçen diğer bölümleriyle örtüşmemiş. Ayrıca kısa bir süre de olsa dans esnasında görünen ortalığı toplayan adam, görselliğe zarar vermiş. Le Cochon Danseur, ufak tefek kusurlarına karşın seyri gayet keyifli bir yapım.

Imdb note : 6.7                              My note : 6.5

Baytekin: Fezada Çarpışanlar / Flash Gordon's Battle in Space / Turkish Flash Gordon (1967)

$
0
0

Director / Yönetmen:

Şinasi Özonuk

Screenplay / Senaryo:

Şinasi Özonuk

Comic Book / Çizgi Roman :

Alex Raymond (from "Flash Gordon")

Cast / Kadro :

Hasan Demirtaş
Derya Tanyeli
Sevgi Can
Güner Çelme
Nuhbe Işıl
Muzaffer Mozayik
                                                                 İlhan Hemşeri
                                                                 Fatin Sakarya
                                                                 Tandoğan
                                                                 Tuncer Sevi
                                                                 Muzaffer Yener
                                                                 Asım Nipton
                                                                 Ebil Celme
                                                                 Ceyhan Arat
                                                                 Hakkı Kıvanç
                                                                 Yaşar Şener

Subject / Konu:

Kimliği tespit edilememiş olan Tekin, nezarete atılır. Tekin, herkesin kendisine düşman oluşundan yakınır.
Tekin, anılarını yadetmek için doğduğu evin bulunduğu şehre gelir. Doğduğu evin bulunduğu yere gittiğinde evlerinden geriye eser kalmadığını görür. Söylenenlere göre orada hiç bir zaman bir ev olmamıştır. Tekin, eski komşularını arar. Ancak hiç kimseyi bulamaz. Konuştuğu kişilerin arsa yerini sahiplenmek için kendisine yalan söylediğini düşünen Tekin, tapuya gidip arsanın yerini araştırır ve arsaya hiçbir zaman ev yapılmamış olduğunu öğrenir. Arsanın bulunduğu yer, nüfusa kayıtlı olduğu adres olarak geçtiği için Nüfus Dairesi'ne gidip araştırma yapmaya karar verir. Nüfus Memuru, kütüğü inceler ve kimliğinin sahte olduğunu söyler. Üstüste yaşadığı şoklar, Tekin'in sinirlenip ortalığı dağıtmasına neden olur. Kimliği tespit edilememiş olan Tekin, nezarete atılır.
Tekin nezaretteyken esrarengiz bir ziyaretçi gelir ve Tekin'i tanıdığını söyler. Tekin yardım isteyince; Taranta, ışın tabancasıyla önce nezaretin kapısını açar, sonra da polisi vurur. Taranta, Tekin'e imparator diye hitap etmektedir. Tekin, Taranta'ya saldırır. Taranta, tabancayla Tekin'e de ateş eder ve Tekin'i kontrol altına alıp bir uzay gemisine götürür. Tekin kendine geldiğinde uzay gemisi çoktan uzayda yolculuğuna başlamıştır bile. Tekin, kendisini uzay gemisine getiren Taranta'dan aslında düşmanları tarafından hafızası silinip dünyaya gönderilmiş bir galaksi imparatoru olduğunu öğrenir.
Uzay gemisi hasar gördüğü için vahşi bir yıldıza inmek zorunda kalırlar. Bu vahşi yıldız, hiçbir fezalanın uğramadığı bir yerdir. Canlı belirtisi olmayan yıldızda keşfe çıkarlar. Yeraltından çıkan yaratıklar, tüm mürettebatı etkisiz hale getirir ve yeraltına götürür. Tekin, zihin gücüyle yaratıklara kötü niyetli kişiler olmadığını anlatır. Ancak yaratıkların lideri, yıllardır aç olduklarını ve mürettebatın vücutlarındaki sulara ihtiyaç duyduklarını söyler. Tekin, yaratıklarla kavga ederek ve teknolojik donanımlarını kullanarak yaralı Taranta'yı da yanına alarak yeraltından kaçmayı başarır. Uzay gemisine dönerler ve kontrol odasına giderler. Taranta, Tekin'e aslında imparator olmadığını söyler. Uzay yolculuğu sırasında Tekin'e neler yapması gerektiğini anlatır ve ölür.
Tekin, bilinçsiz hareket edince uzay gemisini rotadan çıkarır. Uyuya kalır. Uzay gemisi, Ming İmparatorluğu hududunu geçince Kumandan Meneş tarafından yakalanır. Tekin, İmparator Ming'in yanına götürülür. Ming, dünyadaki uranyum ve ziryumu ele geçirme planları yapmaktadır. Bu planlarında Tekin'i kullanmaya karar verir. Kraliçe Nola, Tekin'i bir süreliğine incelemek için ister. Nola'nın asıl niyeti Tekin'le birlikte olmaktır. Bu amacına odasında ulaşır. Ming, Tekin'i Nola'dan geri ister. Nola, Tekin'e ateş ettiğini atom parçalarına ayıran bir silah verir. Tekin, kendisini yakalamaya çalışan Ming'in askerleriyle kavga eder. Ming'in düşmanı olan Prens Ater'in kumandanlarınıın bulunduğu uzay gemisiyle kaçar.
Yolda saldırı sonucu hasar gören uzay gemisi, havası zehirli, vahşi bir yıldız olan Sivrus'a düşer. Tekin ve Signus Kurtulurlar. Ancak uzay gemisi infilak eder. Tekin, sinyal gönderip yardım ister. Yaratıkların saldırısına uğrarlar. Tekin, yaratıkları haklamayı başarır. Yardım için gelen uzay gemisi, Tekin ve Signus'u alıp yıldızdan ayrılır. Tekin, Prens Ater'in huzuruna çıkar. Prens'in kızkardeşi Prenses Muci'ye kısa sürede aşık olur. Ming'in adamları Muci'yi kaçırırlar. Amaçları Tekin'e geri alana kadar Muci'yi ellerinde tutmaktır. Tekin, Kades'le birlikte Muci'yi kurtarmak üzere Ming'in sarayına doğru yola çıkar. Ming'in adamlarını haklarlar ve Muci'yi kurtarıp kaçarlar. Kades, Tekin'le Muci'nin kurtulabilmesi için kendini feda eder.
Ming çok sinirlenir ve bütün devriyeleri Tekin'le Muci'yi fezada yoketmeleri için harekete geçirir. Ming, Kumandan Meneş'in kocasını öldürür. Meneş, Ming'e kin beslemeye başlar. Ming, Prens Ater'i hain ilan eder ve öldürülmesine karar verir.
Prens Ater'in mucidi Tekin'in gama ışınlarından korunmayı sağlayan radyökor gömleğinden yola çıkarak bir boya üretir. Bu boya da gama ışınlarından etkilenmemektedir. Mucit, bu boyalarla boyanmış savaş gemileri hazırlar.
Ming, savaş emri verir ve 350.000 savaş gemisi gönderir. Tekin, Ming'i oyuna getirmek için bir plan yapar. Plana göre Amiral, Ming'in gemileriyle savaşırken; Tekin ve Prens Ater, Ming'in sarayına sürpriz bir saldırı düzenleyip Ming'i tahttan indireceklerdir. Ming'in yerine Prens Ater'i geçecek ve savaş durdurulacaktır.
Meneş, savaşı Ming'ten intikam alabilmek için bir fırsat olarak görür ve donanmayı içten vurmaya karar verir.
Saraya düzenlenen saldırı, başarıyla sonuçlanır. Ming ortadan kaybolur ve Prens Ater, yeni imparator olur. Ater, savaşı bitirir.
Tekin, Muci'yle konuştuğu sırada ansızın ortaya çıkan Ming, Tekin'i öldürmek için ateş eder. Ancak Tekin'in önüne atlayan Muci, kendini feda eder. Tekin, Ming'i boğarak öldürür. Muci'nin ölümüyle sarsılan Tekin, dünyaya geri döner.

Comment / Yorum:

Çizgi Roman denildiğinde ilk akla gelen örneklerden biri olan Alex Raymond imzalı Flash Gordon, Türkiye'de "Baytekin" adıyla yayınlanmaya başladıktan sonra kısa sürede popüler olmayı başardı. 30 filmi olan ve enteresan denemeleri olmasına karşın çok fazla tanınmayan yönetmen Şinasi Özonuk, Flash Gordon'u Baytekin: Fezada Çarpışanlar ismiyle sinemaya taşıdı. Şinasi Özonuk, ayrıca filmin senaristliğini, yapımcılığını ve müziklerini de üstlendi. Yönetmenin alameti farikası olan "görsel efektler", kısıtlı imkanlarla fantastik film yapmaya çalışınca ortaya komik görüntüler çıkmasının kaçınılmaz olduğunu kanıtlar nitelikte. Buna rağmen film, başarısız olarak adledilebilecek bir film değil. Bunun en büyük nedeni; filmin mizahi tarafının kuvvetli oluşu ve zaman zaman bir fantastik komedi izliyormuş hissine kapılarak filmdeki aksaklıkları eleştirmeden gülüp geçmeniz.
Oyuncu kadrosu, pek popüler olmayan isimlerden oluşuyor. Baytekin rolünde izlediğimiz Hasan Demirtaş, oldukça keyifli bir kompozisyon sergilemiş. Yurtdışında "Turkish Flash Gordon" ve "Flash Gordon's Battle in Space" isimleriyle tanınan film, tür olark trash yani kötü olduğu için güldüren filmler kategorisinde gösteriliyor.
Baytekin: Fezada Çarpışanlar, Türk sinemasındaki nadir bilimkurgu denemelerinden biri. Film, teknik olarak yetersiz, hatta zaman zaman saçma bulacağınız ve fakat izlemekten de keyif alacağınız, arşivsel değeri olan kült bir yapım.

Imdb note : 4.7                              My note : 4.5

Une Nuit Terrible / A Terrible Night (1896)

$
0
0

Director / Yönetmen:

Georges Méliès

Screenplay / Senaryo:

Georges Méliès

Cast / Kadro :

Georges Méliès

Subject / Konu:

Elindeki mumu söndürüp başucundaki komodinin üzerine koyan adam, yatağına uzanır. Önce üzerine konan, sonra duvara giden büyük böcekten rahatsız olan adam, süpürgeyle böceğe vurur ve böceği öldürür. Böceği, komodinden çıkardığı tasın içine koyar ve tası tekrar komodine koyup kapağı kapatır.Adamın dikkatini bu seferde çevredeki diğer böcekler çeker. Ayakkabısını eline alan adam, sağa sola vurmaya başlar.

Comment / Yorum:

Georges Melies'in hem başrolünü hemde yönetmenliğini üstlendiği 1896 yapımı Une Nuit Terrible, usta sanatçının ilk filmlerinden biri. Melies, daha kariyerinin başında olmasına karşın sihirbazlıktan gelen kıvrak zekasını ve ihtişamlı görsellik anlayışını bu filmde de başarılı şekilde kullanmayı başarmış. Öyle ki; Melies'in bu filmde fantastik öğe olarak kullandığı dev böcek, günümüzün korku ve fantastik içerikli filmlerinde dahi sık sık kullanılmaya devam ediliyor. Bu da Melies'in sanat anlayışının ne kadar evrensel olduğunun ve aradan 100 yılı aşkın bir süre geçmesine rağmen halen geleceğe ışık tuttuğunun bir kanıtı niteliğinde.

Imdb note : 6                                My note : 7


20 Yıl Sonra (1972)

$
0
0

Director / Yönetmen:

Osman F. Seden

Screenplay / Senaryo:

Osman F. Seden

Cast / Kadro :

Ayhan Işık
Nazan Şoray
Hülya Darcan
Kenan Pars
Yalçın Gülhan
Meltem Mete
Aytaç Arman
Hulusi Kentmen
Gülistan Güzey
                                                               Hüseyin Peyda
                                                               Mine Sun
                                                               Nubar Terziyan
                                                               Talat Gözbak
                                                               Erdoğan Seren
                                                               Mehmet Yağmur
                                                               Bedri Aydın
                                                               Oktay Yavuz
                                                               Ali Demir
                                                               Ahmet Koç
                                                               İbrahim Kurt
                                                               Mustafa Yavuz
                                                               Giray Alpan

Subject / Konu:

Nazım, 3 kişiyi öldürüp polisle çatışmaya girmiş, intihar etmek üzereyken karısı Ayten'in hamile olduğunu öğrenip teslim olmuştur. 20 yıl hapse mahkum olan Nazım, cezasını doldurur ve tahliye olur. Kendisini ustası Mahmut karşılar.
Nazım hapisteyken biri erkek biri kız olmak üzere ikiz çocuk doğuran Ayten, çocuklarına babalarının öldüğünü söylemiştir. Nazım, hapiste olduğu süre içersinde Ayten'den gelen mektuplar sayesinde ailesinden haberdar olmuştur.
Nazım, tahliye olduktan sonra acı gerçeklerle karşı karşıya kalır. Ayten'in hafızasını kaybettiğini, çocuklarının evi terkettiğini, oğlu Cüneyt'in yasadışı işlere bulaştığını ve kızı Tülay'ın zengin çocuğu Erol'un peşinden gidip uyuşturucu bağımlısı olduğunu öğrenir.
Nazım, önce izini bulup sonra da hayatını kurtardığı Cüneyt'le yakınlaşmayı başarır. Cüneyt'i tehlikelerden koruyabilmek için Cüneyt'in patronu Kenan'dan gelen teklifi kabul eder ve onlarla birlikte çalışmaya başlar. Kenan, canı gibi sevdiği oğlunun ölümüyle yıkılmış bir babadır.
Nazım, Mahmut'un kızı Hülya sayesinde Tülay'ın başından geçen bütün olayları öğrenir. Kenan, kendisine bir hayli borçlanan Erol'la Tülay'ı adamlarına kaçırtır. Nazım, Tülay'ı tecavüze uğramak üzereyken kurtarır. Erol ve Tülay'ı Kenan'ın adamlarının elinden kurtaran Nazım, Tülay'a babası olduğunu açıklar.
Ayten'in hafızası düzelir.
Nazım tahliye olduğundan beri peşinde olan komiser, Cüneyt'i tutuklar. Cüneyt, muhbirlik yapması karşılığında serbest bırakılır. Kenan'ın adamları Cüneyt'in muhbir olduğunu öğrenince; Cüneyt'e kumpas kurup öldürmeye karar verirler. Cüneyt'in öldürüleceğini öğrenen Nazım, Kenan'a kendine yardım etmesi için yalvarır ve Cüneyt'in babası olduğunu itiraf eder. Yaralı bir baba olan Kenan, Nazım'a yardım etmeye karar verir. Kenan ve Nazım, çatışmanın ortasında kalan Cüneyt'in yanına gelirler. Kenan vurulup ölür. Nazım ise yaralanan oğlunu kurtarmayı başarır ve ona öz babası olduğunu açıklar.
Cüneyt, polis tarafından tutuklanır ve hapishaneye götürülür. Köprüde oğluyla vedalaşan Nazım, kendisini beklemekte olan Ayten'in yanına gider.

Comment / Yorum:

20 Yıl Sonra, Türk sinema tarihinde pek benzerine rastlanmayan devam filmlerinden biri. Film, Ömer Lütfi Akad'ın Türk sinemasının köşe taşlarından biri olarak kabul edilen 1952 yapımı "Kanun Namına" adlı filminin devamı niteliğinde. Kanun Namına'dan tam 20 yıl sonra çekilen bu devam filminin, yönetmeni ve senaristi Osman F. Seden.
İlk filmde yer alan Ayhan Işık, Gülistan Güzey ve Nubar Terziyan, 20 Yıl Sonra'nın oyuncu kadrosunda da yer aldılar. Başrolü yine Ayhan Işık'ın oynadığı bu devam filminde diğer önemli rolleri Kenan Pars ve Yalçın Gülhan üstlendi. Filmde ayrıca Hulusi Kentmen ve Hüseyin Peyda gibi usta isimler ve yıldızı ilerki senelerde parlayacak olan Hülya Darcan, Nazan Şoray ve Aytaç Arman gibi önemli isimler, küçük sayılacak rollerde boy gösterdiler.
Osman F. Seden, tam 20 yıl sonra bir devam filmine imza atarak hayli cesur bir işe imza atsa da; 20 Yıl Sonra, Kanun Namına'nın ayarında bir film olamadı. Film, nereden başladığı ve nereye gideceği çok aşikar olan ve zaman zaman abartıya kaçan klişeler yüzünden inandırıcılıktan uzaklaşan bir senaryoya sahip.
20 Yıl Sonra, Kanun Namına'nın devam filmi olması nedeniyle ilgi çekici bir film. Kuvvetle ihtimal fazla beğenilmeyecekte olsa Kanun Namına ve Ayhan Işık hatırına seyredilebilir.

Imdb note : (Filmin imdb'de notu bulunmuyor)                             My note : 4

Après Le Bal / After the Ball, the Bath (1897)

$
0
0

Director / Yönetmen:

Georges Méliès

Screenplay / Senaryo:

Georges Méliès

Cast / Kadro :

Jeanne d'Alcy
Jane Brady

 

Subject / Konu:

Balonun ardından odasına geçen kadın, hizmetçisinin yardımıyla kıyafetlerinden birer birer kurtulur. Yarıçıplak halde kalan kadın, yerde bulunan geniş leğenin içine girer. Hizmetçi, eline aldığı ibriği kadının vücuduna doğru döker. İbriği yere bırakan hizmetçi, eline aldığı bornozu kadına giydirir. Bornozu giyen kadın, leğenin içinden çıkar.

Comment / Yorum:

Georges Melies imzası taşıyan 1897 yapımı Apres Le Bal, sinema tarihinin ilk çıplak sahne içeren filmi olarak kabul ediliyor. Filmde yarıçıplak seyrettiğimiz kadın, Georges Melies'in 1926'dan ölümüne kadar (1938) eşi olan Jeanne d'Alcy. Yıkanma sahnelerinde su yerine koyu renk toz kullanıldığı göze çarpıyor. Bu muhtemelen Georges Melies'in daha net görüntü alabilmek için denediği bir yöntem olsa gerek.

Imdb note : 5.5                              My note : 5

3 Süpermen Olimpiyatlarda / 3 Supermen at the Olympic Games (1984)

$
0
0

Director / Yönetmen:

Yavuz Yalınkılıç

Screenplay / Senaryo:

Yavuz Yalınkılıç

Cast / Kadro :

Filiz Özten
Yılmaz Köksal
Levent Çakır
Stefano Martinenghi
Oktar Durukan
Alain Flick
Daniel Darnault
Kadir Kök
Bahattin Eroğlu
                                                                Joceline Davan

Subject / Konu:

Profesör, bazı olayları incelemesi için Süpermen'i tarihin derinliklerine gönderir. Apollo yenilmiştir. Tanrıça Artemis, Zeus'un gazabından kurtulabilmek için olimpiyat düzenlemeye karar verir. Süpermen, uçuşun ardından düşer ve bir ağaca takılır. Diğer 2 Süpermen, Süpermen'i ağaçtan kurtarırlar. Çevrelerini saran askerler, Süpermenleri tanrı zanreder. Süpermenler, askerlerin eşliğinde Artemis'in tapınağına giderler. Artemis'e emirlerini yerine getirmeye hazır olduklarını söylerler.
Dünyayı ele geçirme planları yapan Alfano, kendisine ihanet eden adamını robotu Tulidi'ye öldürtür. Alfano'nun sağ kolu olan Prenses, adamlarına çeşitli talimatlar verir.
Tacir ve mezatçı, halkı soyup soğana çevirmektedir. Tacir'in asıl niyeti Efes'i yönetip bir servet elde etmektir. 3 Süpermen, olimpiyatlara hazırlık için çalışmalar yapar.
Profesör, dünyadaki tehlike yüzünden 3 Süpermen'i geri çağırır. 3 Süpermen, Prenses'in tertiplediği partiye katılır. Prenses'i kendilerini Alfano'nun yanına götürmesi için zorlarlar. Prenses, yolda kendilerine tuzak kursa da; Alfano'nun yanına gitmeyi başarırlar. Alfano, Tulidi'ye Süpermen'i öldürmesini emreder. Ancak 3 Süpermen, Tulidi'yi etkisiz hale getirmeyi başarır. 3 Süpermen, Alfano'nun oturduğu tahta yaklaşırlar ve aslında Alfano'nun orada olmadığını farkederler. Alfano'nun adamlarını haklayıp esir alınan kızı kurtarırlar.
Profesör, 3 Süpermen'i tekrar Artemis'in tapınağına gönderir. Zeus'a kendisini affettirebilmek için uğraşan Artemis, 3 Süpermen'i emri altına alır.
Profesör, 3 Süpermen'den biri olan Teğmen Murat'ı tek başına bir göreve gönderir. Hırsızlar, bir çanta dolusu parayı at yarışı oynamak için hipodroma götüren çiftin çantasını çalıp kaçarlar. Süpermen uçar ve kaçmakta olan hırsızların peşine takılır.
Yakaladığı hırsızlarla kavgaya tutuşur. Bu sırada 4 zorba, 2 kızı zorla kaçırıp götürür. Süpermen, hırsızları bırakıp kaçırılan kızların peşine düşer. Hırsızlar, Süpermen'i takip edip ona ateş açsalar da; Süpermen, hırsızları etkisiz hale getirmeyi başarır. Kızlardan birini kurtaran Süpermen, çalınan parayı da hırsızların elinden kurtarır. Zorbaların salla kaçırmaya çalıştığı diğer kızı da kurtaran Süpermen, Profesör'ün direktifiyle yeni görevlere doğru uçar.

Comment / Yorum:

Yavuz Yalınkılıç'ın yazıp yönettiği 1984 yapımı 3 Süpermen Olimpiyatlarda, bazı kaynaklarda 1973 yapımı "Çılgın Kız ve 3 Süper Adam" filminin devam filmi olarak gösterilse de; bu bilgi tam anlamıyla doğru değil. 3 Süpermen Olimpiyatlarda filminde "Çılgın Kız ve 3 Süper Adam" filmine ait görüntüler kullanılıyor. Ancak bu görüntüler, filmin arasına dahil edilmiş ve sanki bu filme ait görüntülermiş gibi kullanılmış. Kısa süresiyle dikkat çeken bir filme bir de başka bir filmden parçalar ekleyerek bütünlük sağlamaya çalışmak; tam bir kopukluğa ve anlam kargaşasına neden olmuş.
Turuncuya çalan sarı saçlarıyla, dolar işaretli kıyafetleriyle, sürekli üzerine dolanan peleriniyle ve yarım vücut uçuş sahneleriyle bir Superman görmek bile absürdlüğün uçlarında dolanan fantastik bir film izleyeceğinizi anlamak için yeterli olacaktır. Bir de üstüne akıl sır ermeyen senaryosu ve akıllara ziyan oyunculukları da eklersek; 3 Süpermen Olimpiyatlarda için Türk sinema tarihinin en kötü, en tuhaf ve en anlamsız filmlerinden biri demek hiçte yanlış bir yorum olmayacaktır.

Imdb note : 6.1                              My note : 1

A Frontier Flirtation / How the Tenderfoot Won Out (1903)

$
0
0

Subject / Konu:

Kovboy, bankta oturmakta olan ve bir eliyle şemsiye tutan, duvaklı kadının yanına gelir. Kadınla flört etmeye çalışır. İyice yaklaştığı kadının duvağını açar ve bir maymun suratıyla karşılaşır. Çareyi kaçmakta bulur. Kovboy gittikten sonra kadının yanına başka bir adam gelir. Kadın suratındaki maymun maskesini çıkarır ve adamla birlikte gülmeye başlarlar.

Comment / Yorum:

Filmin yönetmeninin ve oyuncularının kim oldukları bilinmiyor. Filmin teknik ekibine dair bilinen tek şey; filmin kameramanının G. W. Bitzer olduğu. A Frontier Flirtation, bazı kaynaklarda How the Tenderfoot Won Out ismiyle de anılıyor. Filmin keyifli bir mizahi dili var.

Imdb note : 4.6                              My note : 6.5

Ağır Suç (1967)

$
0
0

Director / Yönetmen:

Türker İnanoğlu

Screenplay / Senaryo:

Fuat Özlüer

Cast / Kadro :

Sadri Alışık
Sevda Ferdağ
Yusuf Sezgin
Çolpan İlhan
Nevzat Okçugil
Atilla Ergün
Faik Coşkun
İlhan Hemşeri
Muzaffer Yenen
                                                            Ali Demir
                                                            Zeki Sezer
                                                            Hayati Hamzaoğlu
                                                            Selma Güneri

Subject / Konu:

Leyla'yı öldürmekle yargılanan Beyoğlu Canavarı Çamur Şevket, suçu kabul eder ve idama mahkum olacağını bile bile savunma yapmaz. Hakim kararını açıklamak üzereyken Şevket'in kızı olduğunu açıklayan Sevgi, babasına savunma yapması için yalvarır. Kızının ısrarlarına dayanamayan Şevket, başından geçenleri anlatarak savunmasını yapmaya başlar.
Girdiği bütün davaları kazanmasıyla tanınan hukuk doktoru Şevket Hakmen, karısı Meral'e ve küçük kızına düşkün bir aile babasıdır. Şevket'in bürosuna gelen Leyla, kocasının kendisini erkeklere satmaya çalıştığını, bu yüzden ayrılmak istediğini söyler. Leyla'nın kocası hakkındaki iddiaları kabul etmese de; Şevket, Leyla'yı kocasından tek celsede boşatmayı başarır.
Leyla'nın güzelliğinden etkilenen Şevket, kendisine bir hayli sıcak davranan Leyls ile yasak aşk yaşamaya başlar. Ailesini ve işini ihmal eder. Meral, ihanete uğradığını öğrenir ve Şevket, evini terketmek zorunda kalır. Leyla, Şevket'i uyuşturucuya alıştırır. Şevket, Leyla'nın isteklerini karşılayabilmek için tüm servetini harcar. Leyla, serveti tükenen Şevket'i evinden kovar ve başka bir adamı ağına düşürür. Leyla'nın sevgilisiyle kavgaya tutuşan Şevket, adamı silahla vurup öldürür. Şevket, 15 yıl hapse mahkum olur.
Meral, Şevket'i affettiğini söylemek için ziyaretine gider. Leyla'nın elindeki senetlere karşılık evlerini aldığını anlatır. Aradan birkaç yıl geçer ve Meral'ın ölüm haberi gelir. Sevgi'nin yuvaya verildiğini ve bir aile tarafından evlat edinildiğini öğrenir.
Cezasını tamamlayan Şevket tahliye olur ve kızını aramaya başlar. Sevgi'yi evlat edinen ailenin adresini öğrenen Şevket, vakit kaybetmeden adrese gider. Sevgi'yi evlat edinen aile onu çok iyi yetiştirmiştir. Şevket, Sevgi'yi ve nişanlısı Erol'u da görür. Sevgi'ye babası olduğunu söylemekten vazgeçer. Şevket, Sevgi'yi uzaktan takip eder. Sevgi, takip edildiğini farkedince Erol, Şevket'i itip kakar. Şevket'in Sevgi'yi takip ettiğini öğrenen anne ve babası Sevgi'ye gerçekleri açıklamaya karar verirler.
Arabasına binerken perişan haldeki Şevket'i gören Leyla, Şevket'i yanına çağırtır. Ona kendisini hatırlayıp hatırlamadığını sorar. Şevket, kendisini hatırlayamadığını söyler ve perişan durumundan bahseder. Leyla, Şevket'e otelinde iş verir.
Evlatlık olduğunu ve gerçek babasının Şevket olduğunu öğrenen Sevgi, önce Erol'dan ayrılır, sonra da bir mektup bırakıp evinden kaçar. Leyla'nın genç ve toy kızları tuzağa düşüren adamı Vural, parkta karşılaştığı Sevgi'yi babasını bulmaya yardım edebileceğini söyleyerek kandırır ve otele getirir. Sevgi'nin bir masada pazarlanmaya çalışıldığını görüp şaşıran Şevket, çalışanlardan biri tarafından Sevgi'nin Leyla tarafından tuzağa düşürüldüğünü öğrenir. Leyla'nın yıllar önce hayatını mahveden kadın olduğunu farkına varır. Odasına çıktığı Leyla'yı boğarak öldürür.
Şevket savunmasını tamamlar. Hakim, Şevket'in beraatine karar verir. Şevket, Sevgi ve Erol'a sarılarak mahkeme salonundan çıkar.

Comment / Yorum:

Türker İnanoğlu imzası taşıyan Ağır Suç, hiçte fena sayılmayacak bir oyuncu kadrosuna sahip. Sadri Alışık'ın başrolü üstlendiği ve başarılı performansıyla göz doldurduğu filmde diğer önemli rollerde oyuncunun bir çok kez birlikte çalıştığı Sevda Ferdağ, Yusuf Sezgin, Çolpan İlhan ve Selma Güneri yer almış. Leyla karakterini canlandıran Sevda Ferdağ'ın etkileyici bir vamp kadın karakteri yarattığını söylemek gerek.
Senaryoyu 2 bölüme ayırarak irdelemek gerek; ilk 60 dakika ve sonrası. İlk 60 dakika tutarlı, mantık çerçevesinde ilerleyen klasik normlara yakın bir trajedi. Fakat senaryonun geri kalanı tam bir tuhaflıklar zinciri. Şevket'in hayatını kahreden Leyla'yı hatırlamaması, Sevgi'nin tesadüf sınırlarını zorlar şekilde Leyla'nın ağına düşmesi ve yine tesadüf eseri Leyla'nın yanında çalışan Şevket'in Sevgi'yle karşılaşıp onu kurtarması, hiçbir delili olmamasına karşın Şevket'in savunmasının hakimce gerçek olarak kabul edilmesi ve en enteresanı kasıtlı adam öldüren bir kişinin beraat etmesi gibi örnekler, tuhaflıklar zincirinin başlıcaları.
Ağır Suç, belli bir noktadan sonra sıkça mantık hatalarına düşse de; ilk 1 saatlik eli yüzü düzgün akışı ve Sadri Alışık ile Sevda Ferdağ'ın başarılı performansları için izlenmeye değer bir yapım.

 

 

 

 

 

Imdb note : 5.9                              My note : 4.5

Viewing all 357 articles
Browse latest View live